Page 25 - 10479 15 Temmuz Deneme Dergi Yazıları_300 dp
P. 25

rıda bıraktı, tanıdığım kaç memur          ilk kez bu millet, kendi iradesine         mış’ta  kar  beyazına.  Hüznün  her
               başörtü taktığı, kaç subay namaz           saldırılmasına izin vermiyor, ilk          rengi  vardı  toplumsal  hafsalamı-
               kıldığı veya eşi başörtü taktığı için      kez sindirilmeyi reddediyordu. İlk         zın farklı köşelerinde. Coşkunun
               ihraç edildiler mesleklerinden ha-         kez “Benim malımı, benim tankı-            ve özgürlüğün de farklı renkleri
               tırlayamıyorum. 28 Şubat süreci            mı, benim kurşunumu ve benim               her daim yer etmişti dimağımı-
               bin yıl da geçse bitmeyecek diyen          silahımı benim irademe karşı kul-          za. Çanakkale’de nehirler kırmızı
               sözde muhafazakâr siyasiler gir-           lanamazsın.” diyordu. Cesaretini,          aktıktan sonra, 18 Mart’ta al bay-
               dikleri kabın şeklini alıyorlar ve bir     inancını, kararlılığını böyle büyük        rakta kıpkırmızı gördük mutlulu-
               kuşak sabretmeye, sessiz çığlıklar         bir coşkuyla haykırıyordu. Canı            ğun resmini. 28 Şubat’ta buz be-
               atmaya, göğüslerinde öfke büyüt-           pahasına,  kanı  pahasına,  evladı         yazı hüzünlenen yürekler, 2000’li
               meye zorlanıyordu.  Sonraki yıl-           pahasına, babası, bacısı, kardeşi          yıllarda özgürlük mavisi bir mut-
               lar…                                       pahasına… F-16’lara karşı göğsün-          luluğa evrilmişti. 1960’lı yılların
                                                          deki imanıyla, tanklara karşı yüre-        karanlığı aksak demokrasimizin
               Ben büyüdüm, öğretmen oldum,               ğiyle, mermilere karşı canıyla…            üzerine zaman zaman çökmeye
               eş oldum, anne oldum, çocuk-                                                          devam etse de 15 Temmuz’un sa-
               lar okuttum yıllarca. 2000’li yıllar       O gün, gün ışıdığında Türki-               bahında tüm karanlıklar aydınlığa
               gelmişti. Dünya ile birlikte ülke-         ye başka bir sabaha uyanıyordu.            dönmüştü yüzünü. 15 Temmuz
               mizin değiştiğine inandığımız,             Gece boyu Çanakkale’dekine ben-            kabusundan  uyandığımızda  gece
               inanmak istediğimiz yıllar.                zer öyküler yazılıyordu. Kurtuluş          siyaha boyanan hüzün, sabahın-
                                                          Mücadelesi’nde yaşananlara ben-
               Düşüncelerimizin kafatası zin-             zer hikayeler. Bir Ömer Halisdemir         da meydanları süsleyen kırmızı
               danında tutsak olmadığı, inanç-            vardı mesela, komutanının “Öl!”            beyaz bir mutluluğa dönmüştü.
               larımızın özgürleştiği, daha çok           emrine uyan. Tıpkı Çanakkale’de            Tıpkı Mehmet Akif’in dediği gibi
               konuşabildiğimiz, kafatası zinda-          Mustafa Kemal’in ‘Ben size ölmeyi          “Allah bu millete bir daha İstiklal
               nımızın kapısı olan dilimizin zin-         emrediyorum.’ dediğinde ölüme              Marşı yazdırmasın.”  Allah, bu mil-
               cirlerinin  kırıldığı  yıllar başladı.     giden Mehmetçik gibi. Tankla-              lete bir 15 Temmuz daha yaşatma-
               Darbe diye bir kelimeyi ‘Z’ kuşağı         rın önüne gövdesini siper edenler          sın diye dualara sarılır gibi sarıldık
               çocuklarımızın duymayacağını,              vardı ismini bilmediğimiz. Tıpkı           milli irademize.
               öğrenmeyeceğini sandığımız yıl-            vurulmak pahasına silahını Fran-           Gecenin başındaki caniler, gücü
               lar… Mutluyduk… Sanıyorduk ki              sız askerine doğrultan Şahin Bey           elinde tutan zalimler gün ışıdığın-
               çocuklarımız muhtıra, postmo-              gibi. “Fransız askeri kızlarımızın         da kaçacak fare delikleri arıyor-
               dern darbe, ihtilal gibi kelimele-         örtüsünü açıyor, gözünün rengi-            lardı.  Milletin  silahlarını  millete
               rin anlamlarını öğrenmeyecekler,           ne bakıyor, ben Cuma namazı kıl-           doğrultanları tarih affetmeyecek,
               duymayacaklar,         bilmeyecekler,      dıramam.” diyen Sütçü İmam gibi            millet affetmeyecek, ben affetme-
               yaşamayacaklar.                            gece boyu haftalarca nöbet tutan           yeceğim… Çocuklarımın dimağı-

               İnanmış mıydık gerçekten buna,             bir millet vardı, salalar eşliğinde.       na darbe sözcüğünü bu kadar acı
               yoksa inanmayı çok mu istemiş-             On altı yaşında babası ile vurulup         hikayelerle kazıdığınız için. Mille-
               tik bilmiyorum ama o gece tüm              toprağa düşen delikanlılar var-            tin iradesine saldırdığınız için, ta-
               önceki gecelerden daha da karan-           dı, Tokat’ın on beşlikleri gibi. Çok       rih ihanetinizi her 15 Temmuz’da
               lık, daha zifiri, daha korkunçtu. O        destanlar yazıldı o gece ve herkes         değil, yılın her gününde hatırla-
               güne  kadar  hiçbir  askeri  darbede       gördü ki; iman teknolojiye bir kez         yacak.  O korkunç  gecenin  saba-
               doğrudan doğruya sivil halkın              daha galebe çalmıştır.                     hında bu milletin yazdığı destanı,
               üzerine silah doğrultulmamıştı.            Tarih boyunca hüznü her renge              özgürlük mücadelesini ve kahra-
               27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28          boyamıştık. Çanakkale’de kırmı-            manlıklarını, o gece toprağa dü-
               Şubat kendi suçlularını ilan etmiş,        zıya, 12 Eylül’de sonbahar sarı-           şen vatan evlatlarını, yaralanan
               doğrulttuğu silahlar hep ilan ettiği       sına, 28 Şubat’ta buz beyazına,            gazileri bu darbe girişimine şa-
               suçluların üstüne olmuştu. Ama             1960’ta matem karasına, Kurtuluş           hit  olan  gençler  unutmayacak  ve
               bu defa durum farklıydı. Çünkü             Savaşı’nda kaos grisine, Sarıka-           unutturmayacaklar.

                                                                                                                                        25
   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30